Yağsız Ege Denizi içine binme

Mineroloji tutkusunun derinliklerinde, Selanik’ten Türkiye’nin Ege kıyılarına uzanan bir yolculuk. Arşınlanacak 2000 kilometre yol ve 2 bisikletçi; mineral zenginliklerin, hidrokarbonların, petrolün ve doğal gazın istismar edilip sömürülmesine Ege’nin insanları ne diyor, bunu keşfetmeye çalışacaklar. Acaba gerçekten petrol insanlara refahı getirecek olan siyah altın mı? Ya bir gün petrol biterse? O zaman mağduriyetimizi düzeltmek bize ne kadara patlar? Peki ya petrol arama çalışmalarının sağlığımıza ve çevreye olan etkileri ne kadar riskli? Tüm bu risklerin gelecekte çocuklarımız üzerindeki etkilerini hiç düşündük mü?

Kriz zamanlarında yoksullar ucuza satılır. Yoksullar hazinelere inanır, oysaki hükümetler ve çok-uluslu yatırımcılar yırtıcı kuşlar misali kolay para için pusuda beklemektedirler. Diğer bir taraftan ise petrol Ege’nin iki kıyısındaki insanlar için daimi bir düşmanlık gerekçesi ve bir çatışma konusu olmuştur.

Gerçekten petrolsüz yapabilir miyiz? Cevap evet! Alternatif, temiz ve sürdürülebilir bitmez-tükenmez enerji kaynaklarına; yani güneş enerjisine, havaya, suya ya da toprağa yapacağımız yatırımlar sayesinde petrolsüz yaşayabiliriz. Haydi, hep beraber vizyonumuzu, bize empoze edilen “gelişmişlik” değil gerçek refah yapalım!  

Bu bisiklet yolculuğu bizim için petrolden bağımsızlığımızın yolculuğu. Eğer biz, ikimiz bunu başarabiliyorsak, siz de başarabilirsiniz, hepimiz başarabiliriz.

Bu uğraşımız için sağlayabileceğiniz her türlü ekonomik desteğe açığız!

Kostas Terzopoulos & Christos Georgiadis